Dün gece eski okuduğum bir kitabı elime aldım. Çok uzun süredir kendime zaman ayıramıyorum. Oturup yeniden okumak istedim. İkbal Gürpınar bilirsiniz, sayılı kitabı vardır zaten. Kitabın ismi Küçük mutluluklar “Gün Doğdu” kitabın ismini bir okurunun mektubundan esinlenen İkbal Gürpınar öyle güzel şeyler kaleme almis ki, bende onları okumanın ardından şiir yazmışım. Bazı yerlerine kısa kısa notlar halinde. Sanırım diğer yakılan şiirlerimi koruyamadığımdan, nasılsa kitap arasında görünmez diye düşünmüştüm. Cok ta doğru düşünmüştüm bakın yıllarca öylece kalmış. Bir sohbet sitesi makalesinde ne isi var böyle bir makalenin değilmi?
Benim için nasıl bir site olduğu önemsiz, aslında benim icin nasıl kasıldığıda önemsiz. Önemli olan gönülden geldiği gibi yazılabilmesi makalenin.
Beni tanıyanlar bilirler benim iki tane dünya güzeli meleğim var. Benim tabirimle dünyadaki cennetim onlar. Göz bebegi gibi baktığımız ve her ihtişamı gösterdiğimiz yavrularımız ve onların minnacık mutlulukları. Her akşam onların kapıyı açıp babam gelmiş diye haykırışları en güzel şeye değişmeyecek kadar mazbut. Dün akşam benim her sabah onlara verdiğim sütün, aslında babası tarafından verildiğinde nasıl mutluluk olduğunu bir kez daha gördüm.
Her akşam eli boş gelmemeye çalışan eşimin, verdiği sözü tutması ve unutmamış olması, ben hatırlatmadan yapması beni bile mutlu etti. Eşim verdiği sözleri tutan birimi değil mi yıllardır bende emin olamadım. Ama geçmişin hataları benim ona artık guvenmeyecegimin kanıtı. Hatta geçmişi yargılama sebebim. Aslında onu değil ailesini yargılamak lazım elbette. Soyle ki; bizler çocuklara ne verirsek onu alıyoruz. Örnek benim eşimin berbat tabirleri, çoğu berbat cümleleri aileden geliyor. Ben açık konuşmak gerekirse babamdan anneme birtanem harici ismini bile duymadım ağzından. Ben onların harika bir geleceği olsun istiyorum. Keskeleri hiç olmasın, Allah oldurmasın.
Örnek ben geçen gün LsD ile konuşurken sohbet sitesi konusunda birşey dedim, dedim ki onların böyle bir yerde olmasını istemem. Peki neden ben mi sohbet sitesindeyim. Işte zaman zaman insanların düştüğü boşlukta kendini buldukları yer sanırım burası.
Chat yapmak aslında kötü değil, bir facebook, twitter gibi düşünün. Lakin gerçeği söylemek lazımsa, eskiden Chatyap ile söyleşi ederken gerçek dostluk kurabiliyordu. Şimdi isin ciddi bir ele alınması lazımsa şöyle; Facebook, twitter, yada başka bir sosyal ağ farketmez yada Chatyap adreslerinden herhangi birisi dostluk nerde? Arkadaşlık nerde? Ya illaki kaliteli sohbet sevgili ile yapılmıyor. Bence kaliteli sohbet sevdiğin bir dostumla arkadaşınla harika oluyor.
Neyse fazla sözü karalama sayar olmuşlar. Şimdi hakkımızda şikayetçi olmasın facebook, twitter sevenleri.
Demem o ki söyleşi etmek için illa aşk hikayesi yaratmaya gerek yok, yada günümüz hazinesi olan interneti kötüye kullanmaya gerek yok. Heran herkesle söyleşi etmek mümkün.
Sözü nerden nereye getiriyoruz değil mi. Ben hep böyleyim başka yerden girer konuya başka sonla biterim.
Facebook twitter kötülemek değil asla amacımız, sosyal ağ deyince hepsi içinde okadar. Neyse devam edelim…
İkbal Gürpınar küçük mutluluklar gündoğdu diyelim yada. Içinde herşeyi barındıran bir kitap sevgiyi, Allah inancını, aşkı, facebook ve twitter`ı, hataları, doğruları, adını sayamadığım bir sürü şeyi iste. Minnacık mutlulukları, örneğin; bir liralik çiçeğin evimiz meleklerini hergün bir tomurcugu ile mutlu edişini. Benim için okurken bazi yerinde LsD yi bazi yerinde eskiyi bazı yerinde bambaşka şeyleri hatırlattı. Öyle çok özlemisimki, evimin icindeki minnacık mutlulukları yeniden hatırlattı bana. Hata bazı yerini sesli okudum. Tabiki yanımda o cumleleri anlayacak biri olmadığı için sessiz oku ben birşey anlamıyorum dedi.
Makale nerden nereye geldi değilmi, chatyap dedik sohbet sitesi dedik aklımıza geleni söyledik. O halde sizde chat yapmak için www.masalsohbet.org a gelin.